Günlük
yaşamda hemen hemen her yetişkinin çekindiği durumlar olabilir. Fakat, yoğun
bir şekilde hissedilen korkular kişilerin hayatında olumsuz etkilere neden olur
ve yaşam kalitelerini düşürür. Bireyler, karşılaşmak istemedikleri olaylardan,
canlı veya cansız nesnelerden kaçındıkça aslında onlara karşı duydukları
irrasyonel hisleri de pekiştirmiş olurlar. Korkular, fobiler ve endişeler ile
başa çıkmak zorlu ve emek isteyen bir süreçtir. Değişim hemen gerçekleşmez.
Bireysel çaba ve psikolojik destek bu durumların tamamen ortadan kaldırılması
ve rahat bir yaşam sürülebilmesi için temel gerekliliktir.
Korku
nedir?
Korku;
insanların tehlikeye karşı zihinleri ve bedenleri ile verdikleri duygusal bir
tepkidir. Sinir sisteminde programlanmıştır ve varoluşsal temeli vardır. Dışsal
çevreden alınan sinyaller beyinde gerekli mekanizmalardan geçerek yorumlanır.
Sinir sistemi aktive edilir. Otomatik “savaş veya kaç” tepkisini harekete
geçirilir. Böylece, tehlikeli duruma karşı uyarılmış oluruz. Hem fiziksel hem
de zihinsel olarak harekete geçmeye hazırlanırız. Aslında korkunun koruyucu bir
işlevi vardır ve hayatta kalma amacına hizmet eder. Bebeklikte dahi sahip
olduğumuz hayatta kalma içgüdüleri tehlike hissedildiğinde buna tepki
verilmesini sağlar.
Diğer tüm
duygularımız gibi korkunun da yoğunluğu değişkenlik gösterebilir. Kişilere ve
olaylara bağlı olarak hafif, orta ve yoğun düzeyde korku duygusu oluşabilir.
Örneğin;
aşağıda verilen durumlardan hayatın işlevselliğini bozmayacak derecede korku
duymak doğal kabul edilebilir:
-
Hastahanede kan aldırırken kendinizi biraz hassas hissetmek
- Yolda
sahipsiz, büyük ve havlayan bir köpek gördüğünüzde tedirgin olmak
- İçinde
bulunduğunuz uçak türbülansa girdiğinde endişelenmek
- Bir
gökdelenden aşağıya doğru bakarken veya yüksek bir merdivene tırmanırken
heyecanlanmak
Endişe
nedir ve korku ile endişe arasındaki farklar nelerdir?
Endişe;
stres yaratan olaylar karşısında verilen normal bir tepkidir. Herkes zaman
zaman endişelenebilir. Fiziksel ve zihinsel bir “gerilim” hissi olarak da
tanımlanabilir. Yoğun, orta veya hafif şekilde deneyimlenebilir. Bazı
durumlarda endişe kişilerin motive olmalarını sağlayabilir. Bu açıdan
düşünüldüğünde aslında endişe duymak faydalı olabilir. Örneğin; önemli bir
sınavdan önce hafif bir endişe duyulabilir. Bunun nedeni genelde düşük not alma
ihtimalidir. Bu tür bir endişe kişiyi sınav öncesinde tetikleyerek daha fazla
çalışmaya ve elinden gelenin en iyisini yapmaya iter. Makul seviyede duyulan
endişe fiziksel ve psikolojik olarak bizi hazırlayarak stres verici olayla başa
çıkmamızı kolaylaştırır.
Korku ile
endişe birbirine benzer hislerdir. Ancak aralarında temel bir farklılık vardır.
Endişenin tetiklenmesi için “şimdi ve burada” olan durumlara gerek yoktur. Yani
endişe, kişinin içinde bulunduğu ortamda ve zamanda herhangi bir stres verici
olay yaşanmamasına rağmen gerçekleşir. Gelecekte başına kötü bir şey gelmesi
veya tehlikeli bir durumla karşılaşılması olasılığına yönelik bir kaygıdır. Şu
anda gerçekleşen bir olay söz konusu değildir.
Fobi
nedir?
Fobi,
gerçekte çok az tehlikeli olan veya hiç tehlikeli olmayan objelere,
aktivitelere, insanlara karşı duyulan yoğun ve rasyonel olmayan korkudur. Korku
ve rahatsızlık hissi o kadar güçlüdür ki kişiler korku nesnesine maruz kalmamak
için elinden geleni yaparlar. Sadece fobileri hakkında düşünmek bile kaygı
duymaları için yeterlidir. Sıklıkla korktukları durumla karşılaşıp
karşılaşmayacakları ve karşılaştıklarında kendilerini nasıl koruyacakları
hakkında düşünerek vakit geçirirler. Çoğunlukla, fobisi olan kimseler
dudydukları yoğun korkunun mantıksız olduğunun farkındadırlar. Bunu bilmelerine
rağmen kendilerini kontrol edemezler. Fobileriyle karşı karşıya kaldıklarında
ise otomatik olarak gelen korku olduka baskındır.
Fobiler;
kadınlarda erkeklere nazaran daha yaygındır. Şiddeti ise bireylere göre
değişiklik gösterir. Yaygın fobiler; kapalı alan, böcek, yılan, iğne, köpek,
yükseklik vb. Fobiler daha çok çocuklukta oluşmaya başladığı gibi yetişkinlikte
de geliştirilebilir.
Fobi çeşitleri nelerdir?
Günlük yaşamda fobiler çeşitli hoşnutsuzluklar ile ilişkilendirilebilir.
Ancak klinik ortamda psikologlar en sık rastlanılan fobileri 3 sınıfa ayırırlar:
1) Özel Fobi
Belirli bir nesne ve durumdan patolojik biçimde korkulmasıdır. Özel fobi
kişilerde şiddetli korkulara neden olur. Yaygın olan özel fobilerden bazıları;
örümcek, kedi, köpek, araba kullanmak, asansöre binmek, tünelden geçmek,
yüzmek, uçmak, su, özel hastalıklar, kapalı alanlar, kan, doktora gitmek, iğne
olmak vb. Özel fobiler çocuklukta yaşanan travmalardan kaynaklanıyor olabilir.
Özel fobileri de kendi içinde sınıflandırmak mümkündür:
Hayvan Fobileri: Hayvanların veye spesifik olarak
böceklerin sebep olduğu korkulardır.
Doğal Çevre ile İlgili Fobiler: Doğadaki
objelerden ve olaylardan kaynaklanan korkulardır. Örneğin; fırtına,
gök gürültüsü, dolu, deprem, karanlık ve yükseklik.
Durumsal Fobiler: Belirli durumlar
tarafından tetiklenen fobilerdir. Örneğin; kapalı alanlarda kalma korkusu
(klostrofobi),
Kan, İğne ve Yarayla İlişkili Fobiler: Kan
korkusu, ağrı korkusu, yaralanma korkusu, iğne korkusu ve tekrar tedavi görme
korkusu bu kategoridedir.
Diğer Fobiler: Yıkarıda bahsedilen kategorilere girmeyen
korkulardır. Ölüm korkusu, ses korkusu, kostümlü karakter korkusu.
2) Sosyal Fobi
Sosyal fobi;
diğer insanlarla etkileşim kurmaktan ve sosyal ortamlarda bulunmaktan
kaynaklanan korkudur. Toplulukta yemek yemek, konuşma yapmak, fotoğraf
çektirmek vb. gibi performans kaygısını da beraberinde getiren korkuları
içerir. Sosyal fobisi olan kişilerin öz-farkındalıkları olumsuz bir şekilde
yükselmiş ve ciddi bir hassasiyet haline gelmiştir. Yaptıkları herhangi bir
şeyden dolayı diğer insanlar tarafından aşağılanacakları ve yargılanacaklarına
yönelik endişe yoğun duyarlar. Sosyal fobide kaygı yükseldikçe kişilerde
psikosomatik semptomlarla da karşılaşılması olasıdır.
3)
Agorafobi ve Panik Atak
Agorafobi;
evden veya tanıdık güvenli olan çevreden ayrılma korkusu olarak genellenebilir.
Bunu olası panik atak periyodları takip edebilir. Agorafobi panik atakla
oldukça ilişkili bir sorundur. Kişiler bir anda kaçıp uzaklaşamayacakları
ortamlarda bulunmaktan çekinirler. Çünkü kaçamayacağını veya acilen yardım
alamayacağını bilmek kişilerde korku duygusunu destekleyerek panik atağı
provoke eder. Agorafobinin başka bir türünde de uçağın, arabanın, trenin veya
herhangi bir ulaşım aracının içinde bulunmak korku yaratır. Ağır agorafobisi
olan kişiler evden çıkamazlar ve kendilerini sadece evlerinde güvende
hissederler.
Kaynakça
* Smith, M.,
Segal, J., Segal, R. (2016). Phobias and Fears. Erişim Tarihi: 6 Nisan 2016.
* Vincent, B
(2016). Fears and Phobias. Erişim Tarihi: 6 Nisan 2016.
Yorumlar
Yorum Gönder