“Tutku” kelimesi sizin için ne ifade ediyor? Tutku, kişinin iradesini aşan
güçlü duygu anlamına gelmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar yaşam
memnuniyeti ile tutku arasında yüksek bir korelasyon olduğunu vurgulamaktadır.
Tutku, kişinin kendisini geliştirme kapasitesi ve yaşam memnuniyeti arasındaki
ilişkiyi etkilemektedir. Güçlü bir tutkuya sahip kişilerin kendilerini
geliştirdikleri aktiviteler esnasında psikolojik iyi oluş hallerinin daha yüksek
olduğu bulunmuştur. Ayrıca tutkuyla yaptıkları aktivitelerden aldıkları fayda
düzeyinin de daha yüksek olduğu bulunmuştur. Tutkunun kişisel gelişim ve yaşam
memnuniyeti arasında “düzenleyici değişken” rolünü aldığı tespit edilmiştir.
Siz yaşamınızda tutkularınıza ne kadar yer
veriyorsunuz? Yaşam sevincinizi geri kazanmak için neler yapabilirsiniz?
1. Yaşamınızda gerçekten önemli olan şeyleri
hatırlayın. Ruhunuzu besleyen, sizin için dünyayı
anlamlı kılan neler var? Aileniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, kariyeriniz
veya gönüllü çalışmalarınız… Hayatınızda en çok değer verdiğiniz şeylere
yeterli zaman ayırabiliyor musunuz? Eğer cevabınız “Hayır” ise, zamanınızdan
çalan alışkanlıklarınızı düşünmeye başlayın. Sosyal medyada saatlerce vakit
geçirmek, çok fazla çalışmak, alışveriş bağımlılığı… Her ne sizin
sevdiklerinize vakit ayırmanızı engelliyorsa onun dünyanızda kapladığı yeri
azaltmak için çabalayın.
2. Seçimlerinizin sonuçlarını yaşadığınızı unutmayın. Yaşam seçimlerden ibarettir. Eğer yaşamınızdan memnun değilseniz bu
sizin yaptığınız ve yapmakta olduğunuz seçimlerle ilgilidir. Belki de değişim
için daha iyi seçimler yapmanızın ve radikal kararlar almanızın vakti gelmiş
olabilir.
3. Hayat, tahammül etmek için değil, yaşamak içindir. Siz hayata tahammül edenlerden misiniz yoksa yaşayanlardan mı? Sadece
mutlu hissettirdiği için yapabileceğiniz aktiviteleri hayatınıza alın. Herhangi
bir kazanç sağlamayacağınız, sadece iyi vakit geçirmenizi sağlayacak hobiler
edinin.
4. Bahaneler sizin hep “kurban” pozisyonunda kalmanıza
neden olacaktır. Sürekli bahaneler üretip bir
şeylerden şikayetçi olmak yerine değişim için harekete geçin. İlk adımın
yaşamınızda değişimi başlatmaya karar vermek olduğunu unutmayın.
5. Kendi duygularınızın sorumlusu yalnızca
sizsiniz. Yaşadığınız duygular için başkalarını
sorumlu tutmayın. “Beni kızdırdı”, “Beni üzdü”, “Canımı sıktı”, “Onun yüzünden
tüm günüm mahvoldu” gibi sözler kişisel sorumluluğunu yeterince almayan
insanlar içindir. Kendi duygularınız sizinle ilgilidir. Kızgınlık, öfke, hüzün
gibi duygularınızın kaynağı aslında kendi içinizde olduğu gibi onları
değiştirmek de sizin elinizdedir.
6. Kendinize uğruna çalışmaya ve uğraşmaya değecek
gerçekçi amaçlar belirleyin. Yaşam devam ettikçe daha
yüksek amaçlar için mücadele halinde olun. Sadece kendinizle yarışın.
Başkalarıyla kendinizi kıyaslayarak içsel motivasyon geliştiremezsiniz.
7. Hayatta neyi başaramadığınıza değil, neyi
başarabileceğinize odaklanın. Kendinize aşırı
derecede yüklenmekten kaçının. Bu dünyada sizden sadece bir tane var. Değerli
ve biricik olduğunuzun farkına varın.
Yorumlar
Yorum Gönder