Yaklaşık
son 20 yıldır bilim insanları duygusal zeka ile ilgili detaylı araştırmalar
yürütmektedirler. Genel bulgulara göre, duygusal zeka ruh sağlığı açısından
büyük önem taşımakta ve hayatımızı etkilemektedir.
Duygusal Zeka nedir?
Duygusal
zeka, bir takım mental yetenekten oluşur. Bunlar; kişinin duyguları tanıma, doğru
algılama, ifade etme ve duyguların kontrolünü sağlama becerileridir. Bunun
yanında, empati kabiliyeti ve etkili kişiler arası ilişkiler kurma gibi sosyal
fonksiyonlar da duygusal zekanın yapı taşlarındandır.
Duygulanım nedir?
Duygulanım
herhangi bir duygunun hissedilmesi, deneyimlenmesidir. Pozitif ve negatif
duygulanım olarak kategorize edilebilir. Pozitif duygulanım; kişinin öznel
olarak keyif, mutluluk, neşe gibi duyguları deneyimlemesidir. Negatif
duygulanım ise kişinin sıklıkla yaşadığı öfke, korku, üzüntü, iğrenme gibi negatif
duygu deneyimi ve zayıf benlik algısı olarak tanımlanmaktadır.
Duygusal Zeka yaşam
memnuniyetini nasıl etkiliyor?
2016
yılında 721 İspanyol üniversite öğrencisi ile duygusal zeka, duygulanım ve
yaşam memnuniyeti ile ilgili detaylı bir araştırma yürütülmüştür. Yapılan
araştırmada duygulanım ve duygusal zeka arasında yüksek bir korelasyon tespit
edilmiştir. Duygusal zekası yüksek olan kişinin daha yüksek pozitif duygulanım,
düşük negatif duygulanım ve sonuç olarak da daha yüksek bir yaşam memnuniyetine
sahip olduğu bulunmuştur.
Mantıksal
olarak, duygusal zekası yüksek olan kişiler sıklıkla poztif duyguları
deneyimlemektedirler. Hoş olmayan ve negatif duyguları ise nadiren
hissetmektedirler. Bu mental süreç, onların yaşam memnuniyetini doğrudan
etkilemektedir.
Hayatınızda Daha Fazla
Pozitif Duygulanıma Yer Açmak İçin...
Duygusal
zeka çok yönlüdür. Kendi negatif duygularımızı etkili bir şekilde yönetme
kabiliyeti duygusal zekanın en önemli yönlerindendir. Bu kabiliyetinizi güçlendirdikçe
negatif duygularınızın yaşamımızı ele geçirmesini engellemiş olursunuz.
Bunun
için yapmanız gereken şeylerden birincisi negatif-alınganlığı azaltmaktır.
Karşınızdakinin gösterdiği bir davranıştan veya söylediği bir sözden negatif
sonuçlar çıkarmadan önce olayı birçok açıdan değerlendirmelisiniz. Örneğin bir
arkadaşınız sizinle buluşmasını iptal ettiğinde bunu olumsuz bir biçimde kişiselleştirip
sizi istemediği sonucuna varabilirsiniz. Ancak bunun yerine, gerçekten önemli
bir işi çıktığı veya kendini iyi hissetmediği için randevunuzu iptal ettiği
olasılığını da düşünebilirsiniz.
İkincisi,
reddedilme korkunuzu azaltmalısınız. Reddedilme korkusu pek çok kişinin
sıklıkla yaşadığı olağan bir duygudur. Ancak bilindiği gibi negatif bir
duygulanıma sebep olur. Reddedilme korkunuzla başa çıkmak için yapmanız gereken
en temel şey önemli olaylarda kendiniz için alternatif seçenekler
oluşturmaktır. Böylece önemli bir yaşam olayında, sonuç ne olursa olsun ileriye
bakmanızı sağlayacak ve hayatınıza devam etmeniz için motivasyon kaynağı olacak
seçeneklere sahip olursunuz. Bu seçenekler sizi güçlü kılar. Örneğin; “yüksek
lisans için hayalimdeki üniversiteye başvuruyorum, kazanamazsam mahvoldum”
yerine “benim için uygun olduğunu düşündüğüm 2 üniversiteye başvuruyorum, eğer
onlar olmazsa başvurmayı planladığım 3 üniversite daha var” diye
düşünebilirsiniz.
Unutmayın!
Düşünceler duyguları oluşturur. Duygular davranışları belirler. Davranışlar ise
düşünceleri pekiştirir. Bir olay hakkındaki hislerinizi değiştirmek için önce o
olayla ilgili düşüncelerinizi değiştirmelisiniz.
Kaynakça
-
Extremera, N., Rey, E. (2016). Ability emotional intelligence and life
satisfaction: Positive and negative affect as mediators. Personality and Individual Differences. 102, 98-101.
-
Ni, P. (2014). Six Ways to Increase Your Emotional Intelligence. Erişim Tarihi:
8 Ağustos 2016.
https://www.psychologytoday.com/blog/communication-success/201410/how-increase-your-emotional-intelligence-6-essentials
Yorumlar
Yorum Gönder