Her problemin bir, hatta birden
fazla çözümü vardır. Çözüm odaklı ebeveynlik yaklaşımı, aile içi ilişkilerinizi
olumlu yönde etkiler. Yaşadığınız sorunlara değil, çözümlere odaklanmanızı
sağlayarak ebeveynliğe daha farklı bir perspektiften bakmanıza olanak tanır. Çözüm
odaklı ebeveynlik yaklaşımının temelleri şunlardır:
- Çocuğunuz bir problemle
karşılaştığında bu problemin varlığını kabul edin.
- Problemle ilgili ne yapmanız
gerektiğine karar verirken acele etmeyin.
- Çocuğunuzla konuşurken destekleyici
bir tavır gösterin.
- Çocuğunuza açık uçlu sorular sorun.
Örneğin, “Sıkıldın mı?, Üzüldün mü?” değil “Bu sorunla karşılaşınca nasıl
hissettin?”, “Kendini nasıl hissediyorsun?” gibi sorularla onu duygularını
ifade etmeye teşvik edin.
- Çocuğunuzu savunucu davranışlara
itecek “Neden?” sorusundan kaçının, sorgulayıcı ve zorlayıcı olmayın.
- İlginizi ona hissettirin ve
kendisini anlatması için fırsat tanıyın.
- Çocuğunuza hemen bir çözüm önerisi
sunmaktansa “Bu problemi çözmek için ne yapabilirsin?” gibi onu çözüm odaklı
düşünmeye yönlendirecek sorular sorun.
Çocuğunuz
Arkadaş Edinmede Sorunlar Yaşıyorsa Ne Yapmalısınız?
Çocuğunuzla ilgili sosyal
beklentileriniz bu aşamada oldukça önemlidir. Arkadaşlık kurma konusunda
sıkıntı yaşayan ve mizaç olarak çekingen bir özelliği olan çocuğunuzun bir anda
çok fazla arkadaşı olmasını beklemeyin. Bunun yerine, kendi yaşına uygun 1-2
arkadaş çok daha gerçekçi bir beklentidir.
Bir oyun kurup arkadaşlarına
liderlik etmesini beklemek yerine, onun oyuna katılmasını beklemek ilk aşama
olarak yeterlidir. Ebeveyn olarak, yaşıtı olan çocuklarla bir araya gelmesine
destek olabilirsiniz. Onun için evde arkadaşlarını çağırarak sosyal ortamlar
yaratın veya çeşitli grup çalışmalarına, spor kurslarına vb. katılımını
sağlayın. Bu sayede onun sosyal beceri gelişimini destekleyebilirsiniz.
Sosyal Öğrenme kuramına göre
çocuklar model alarak öğrenirler. Siz de günlük yaşamınızda çocuğunuza model
olun. Siz sosyalleştikçe onun da sizi izleyerek, taklit ederek ve model alarak
sosyalleşmeyi öğrenmesi ve içselleştirmesi kolaylaşır.
Çocuğunuzun
Daha Sağlıklı Sosyalleşebilmesi İçin Bir Anahtar: “Farklılığı Tolere Etme
Becerisi”
Aslında hem yetişkinlik yaşamında
hem de çocukluk döneminde en çok ihtiyaç duyulan sosyal becerilerden biri
farklılığı tolere etme becerisidir. Çocuğunuzun sınıf ortamına uyum
sağlayabilmesi için temel bir beceridir. Çünkü sınıf çok çeşitli ailelerden ve sosyokültürel
düzeylerden gelen çocukların bir araya gelerek eğitim aldıkları bir oluşumdur.
Elbette böyle topluluk, düşünce ayrılıklarını, eleştirileri ve farklı kişilik
özelliklerini içerisinde barındırır. Özellikle, çocuğunuzu başkalarına olumlu
dil kullanma bakımından destekleyin. Kendisi gibi düşünmeyenlere saygı duymayı
ve düşüncelerine katılmasa bile onları arkadaşı olarak kabul etmeyi öğretin.
Çocuğunuz
Sosyal İlişkilerini Sürdürmekte Sorun Yaşıyorsa Ne Yapmalısınız?
Çocuğunuzun sosyal yaşamının büyük
çoğunluğunu okul oluşturur. Eğer sürekli
akranlarından şikayet ediyorsa onu dinledikten sonra çocuğunuza arkadaşları ile
ilgili olumlu hangi özellikleri söyleyebileceğini sorun. Bu onun arkadaşlarını
farklı bir bakış açısı ile değerlendirmesine yardımcı olacaktır. Ancak
çocuğunuzun kurduğu arkadaşlıklar onun kendine olan güvenini zayıflatıyorsa,
yoğun bir kaygı duymasına neden oluyorsa, okula olan ilgisini ve istekliliğini
kaybetmiş ise bu noktada profesyonel destek almak önemlidir. Çünkü destek alınmadığı
takdirde kendisiyle ilgili olumsuz duygular geliştirebilir benlik gelişimi
zedelenebilir.
Çocuğunuz
Onaylamadığınız Bir Çocuk İle Arkadaşlık Kurduğunda Ne Yapmalısınız?
Öncelikle, ani tepkiler vermekten
ve gereksiz yere gerginlik yaratmaktan kaçının. Eğer çocuğunuza arkadaşları ile
ilgili yasaklar koyarsanız bu, istediğinizin tam tersi sonuçlar yaşamanıza
neden olabilir. İstemediğiniz bir arkadaşı ile oynamaya başladığında ani ve
negatif tepkiler göstermek durumu daha kötüleştirir. Eğer ortada acil müdahale
etmenizi gerektirecek kadar önemli bir durum yoksa onun arkadaşlık ilişkilerine
karışmayın. Kendi kendine deneyimlemesine fırsat verin. Çocuğunuz yaşayarak
öğrensin ki sosyal becerileri gelişsin. Arkadaşlık ilişkileri ile ilgili
endişelerinizden bahsedebilirsiniz ancak öğüt vermeyin ve her şeyi sık sık
tekrarlamayın.
Çocuklar somut işlemsel dönemde,
soyut kavramları algılamada zorluk
çekerler. Gelecekle ilgili söylediklerinizin muhakemesini yapmak onlar için
kolay olmaz. Bu bir sorun değildir, sadece gelişim dönemlerine has bir
özelliktir. Bu nedenle arkadaşları ile ilgili konuşurken somut olaylardan ve bu
olayların sonuçlarından bahsedin. Böylelikle onların farkındalığını
arttırabilirsiniz.
Çözüm
Odaklı Ebeveynlikte Problem Çözme Aşamaları
Çözüm odaklı yaklaşımda amaç
çocuğun kendine en uygun çözümü kendisinin bulabilmesini sağlamaktır. Bu
nedenle, ebeveyn olarak “Şöyle yapmalısın, bunu böyle yap” gibi öneriler vermek
yerine problemi kendisinin çözmesi için ona destek olun. Çabalarını takdir
edin. İşte, çocuğunuzu kendi problemi için düşünmeye sevk edecek problem çözme
aşamaları:
10
Adımda Problem Çözme
1)
Problemini açıklar mısın?
2)
Bu problemi nasıl çözebilirsin?
3)
Daha önce benzer bir problem yaşadığın oldu mu? Onu nasıl çözmüştün?
4)
Bu problem yaşayan arkadaşların var mı? Onlar nasıl başa çıkıyorlar?
5)
Problemi çözmek için nelere ihtiyacın var?
6)
Hangi özelliklerini kullanarak problemin üstesinden gelebilirsin?
7)
Hangi seçeneklerin var?
8)
Bu seçeneklerle nasıl çözüm yolları üretebilirsin?
9)
Sence bu problemi çözmek için en uygun seçenek hangisi?
10)
Bu seçeneği uygularsan nasıl bir sonuç alırsın?
Çocuğunuzun
sosyal gelişimini desteklemek için; ona
sosyal yaşamınızla model olun. Kendi arkadaşlarınızı çocuğunuzun yanında
eleştirmekten kaçının. Sosyalleşmesi için ona seçenekler sunun. Çocuğunuzun
bilgisayar, tablet, telefon gibi teknolojik aletlerin getirdiği yalnızlığı
yaşamasına izin vermeyin. Evde sürekli yetişkinlerle vakit geçirmesindense onu
arkadaş gruplarına katılması için teşvik edin. Mizacı ve ilgisine yönelik
yaşıtlarının bulunduğu dans, drama, spor gibi etkinliklere yönlendirin.
Yorumlar
Yorum Gönder