ÇOCUĞUN DÜNYASINA GİDEN YOL “OYUN TERAPİSİ”





Oyun, çocuğun kendisini ifade ederken kullandığı doğal bir yöntemdir. Çocuk, oyun yoluyla iç dünyasında yaşadığı duyguları, düşünceleri ve arzuları dışa vurur. Oyunu çocukların uluslararası dili olarak nitelendirmek mümkündür. Çünkü çocuklar hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar dünya ile iletişimleri oyun sayesinde gerçekleşir. Duygusal açıdan bakıldığında, çocukların doğal olarak tanıdık oldukları bu oyun dili, onlar iç dünyalarında neler olup bittiğini dışa vururken kendilerini güvende hissetmelerini sağlar.

Özellikle ruhsal travmaları olan çocuklarda oyunun iyileştirici etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Travma denildiğinde çocuğun her zaman çok feci bir olay yaşamış olması gerekmez. Bazen ebeveynin, çocuğun söylemeye can attığı bir şeyi dinlememesi bile çocukta bir değersizlik algısı ile birlikte duygusal travmaya neden olabilir. Bunun yanında, okul değişimi, aileden bir yakının kaybı, yeni bir kardeşin doğması gibi beklenmedik durumlar bazı çocuklarda yoğun bir strese neden olup travmatize bir etki yaratabilir. Yapılan araştırmalar sonucunda oyunun bu tür travmatik yaşantılar üzerinde iyileştirici bir etkisinin olduğu düşünülmektedir. Şöyle ki, çocuklar bazen yaşadıkları psikolojik sıkıntılar karşısında hissettikleri duyguları anlamlandırmakta zorluk çekerler. Oyun, çocuklara önce duygularını tanıma ve zamanla uygun şekilde ifade edebilme konusunda yardımcı olur. Çocuklar böylece olumlu veya olumsuz pek çok duyguyu tanır ve kurgulu oyunlarının içinde yaşantılarını tekrar işleyerek duygularını dışa vurmuş olurlar. Duyguları üzerinde kontrolleri güçlendikçe çözüm bulma kabiliyetleri ve öz-güvenleri de gelişir.

Oyun, çocuğa duygusal olduğu kadar bilişsel açıdan da fayda sağlar. Çocuk yeni uyaranlara maruz kaldıkça sinir sisteminde gelişmeler gerçekleşir. Nöron olarak adlandırılan sinir hücreleri çocuğun yeni deneyimleri, öğrenmeleri, çevre ve insanlarla etkileşimi sonucunda uzantılarını arttırarak beyinde yeni sinaptik bağlantılar kurar. Özetle oyun, çocuğun yeni yaşantıları deneyimlemesine ve öğrenmesine fırsat verirken öğrenmek de aslında onun beyin gelişimine fayda sağlar.

Oyun terapisi nedir?

Oyun terapisi çocuğun oyun yoluyla duygularını dışarıya yansıtmasına olanak tanıyan bir psikoterapi yöntemidir. Oyun terapisi, genellikle çocuklarla çalışan ve oyun terapisi alanında uzmanlaşmış ruh sağlığı profesyonelleri tarafından dünya çapında uygulanmakta, geçerliği ve etkililiği pek çok bilimsel araştırma tarafından desteklenmektedir.

Gelişimsel açıdan incelendiğinde, çocuk yaşadığı güçlükleri sözel olarak açıklamakta yetişkinler kadar yeterli değildir. Bu duruma, hem içinde bulunduğu somut dönem hem de henüz tam olarak gelişmemiş olan sözel kabiliyetinin yetersizliği neden olmaktadır.  Bu nedenle çocuklar ile yürütülen psikoterapi seanslarında yetişkinlerden farklı olarak, çocuklardan sıkıntılarıyla ve duygusal güçlükleriyle ilgili uzun sözel paylaşımlarda bulunmaları beklenmez. Yerine; oyun, sanat, kum, kukla ve drama terapi gibi terapi gibi daha örtük biçimde duygu ifadesi sağlayan terapi yöntemleri ile çalışılır. Oyun terapisi, bu yöntemlerin en etkililerindendir.

Oyun terapisinde, çocuk kullandığı oyuncaklar ve kurguladığı oyunlar ile aslında sembolik bir dil kullanır. Zamanla terapisti ile kurduğu güven ilişkisi onun içinde yaşadığı, üzerini örttüğü duygu ve deneyimlerini dışarıya çıkarmasını destekler. Çocuk bu güven ilişkisinden ve terapistin gerçekleştirdiği yansıtma çalışmalarından güç alarak oyunlarında kendi kişisel dünyasını sembolik dil üzerinden tüm gerçekliğiyle yansıtır. Psikologlar oyun temelli müdahalelerinde oyunun terapötik gücünü kullanırlar. Çocuk, duygularını herhangi bir şekilde ifade etmeye başladığında değişim ve dönüşüm süreci biraz daha fark edilebilir hale gelir. Çocuk, oyunun hayali dünyasında kendi yaşadığı problemleri oynarken ve oyunda yaşadığı bu problemler için çözüm becerileri geliştirirken aslında gerçek dünya için yaşam becerileri geliştirmiş olur. Oyun odasının dış dünyanın temsili şeklinde düzenlenmesinin de en önemli nedenlerinden biri budur. Dış dünyada ne varsa oyun odasında küçük minyatürleri bulunur. Çocuğun bu oyuncaklarla ve terapistiyle olan ilişkisi, dış dünya ve insanlar ile olan ilişkisinin bir temsilidir.

Oyun terapisinde kullanılan terapötik malzemeler nelerdir?
          
·         Çekiç, kütük, tekne, kum havuzu, su, kum torbası
·         Kuklalar, drama malzemeleri; şapka, gözlük, değnek
·         Mutfak, pişirme araçları, yemekler
·         Ressam sehpası, boyalar, sanat malzemeleri, beyaz tahta, oyun hamurları
·         Meslek grubu figürleri; doktor, öğretmen, hemşire, şoför, polis
·         Kılıç, kask, zırh, kelepçe, asker tank, kılıç, hapishane
·         Oyuncak ev, aile figürleri, emzik, bebek, beşik, biberon
·         Kasiyer, oyuncak para, telefon, telsiz
·         Müzik aletleri, miktofon, kulaklık
·         İnşaa oyuncakları, tamir oyuncakları, araçlar, uçaklar, yol levhaları
·         Evcil ve evcil olmayan hayvanlar; kedi, köpek, böcek, kelebek, köpekbalığı
·         Kahraman figürleri; süperman, batman vs.
·         Temizlik eşyaları; paspas, elektrikli süpürge ve vileda oyuncağı
·         Bitkiler, balıklar, çitler, yüzükler, değerli taşlar

Çocuk oyun terapisinde geliştirdiği yeni çözüm becerilerini zamanla hayatına entegre eder. Kendi becerilerini, yapabildiği şeyleri, güçlü yanlarını ve en önemlisi de sadece kendisi olduğu için sevilmeye değer olduğunu fark etmeye ve süreç içerisinde kendisine saygı duymaya başlar.
              
Oyun terapistinin çocuğa karşı tutumu nasıldır?

Oyun odasında terapist zamanla çocuk ile sıcak bir ilişki geliştirir. Bu sıcak ilişki çerçevesinde çocuğu “olduğu gibi” kabul eder. Çocuğun duygularını paylaşması için kendisini özgür hissedebileceği güvenli bir alan yaratır.  Oyun terapisti, çocuğun yaptığı duygu ve yaşantı paylaşımlarına dikkat eder ve bu paylaşımları çocuğun kendisi ile ilgili içgörü kazanabileceği bir şekilde ona yansıtır. Tüm bunların yanında, terapist çocuğun kendi potansiyeline saygı duyar. Kendi problemlerinin çözümünün ve değişim gücünün kendi içinde var olduğunu, çocuğun bazı konularda kendi kendisine karar vermede yeterli olduğunu çocuğun anlamasına destek olur. Çocuğun kendisini yeterli ve değerli hissetmesinde etkili olur ve çocuğu olabildiğince kabul eder. Oyun terapisti, çocuğun liderliğini onaylayarak onun kendi ihtiyacına yönelik çalışabilmesine izin verir. Temel olarak, çocuk liderlik eder ve terapist onu takip eder. Oyunlarına ve yaratıcılığına yönelik doğrudan müdahalelerden kaçınır. Terapiyi hızlandırmaz ve böylelikle çocuğun yüzleşmeye henüz hazır olmadığı bir duygu ile karşı karşıya kalmasını önlemiş olur. Oyun terapisi bir süreçtir. Bu süreçte çocuk hazır hissettikçe sorunlarını getirir ve duygusal sağaltım süreç içerisinde gerçekleşir.

Oyun terapisi kaç yaşlar için uygundur ve  hangi sorunlara iyi gelmektedir?

Oyun terapisinin aslında her yaştan birey için geçerli bir yöntem olduğu belirlenmiştir. Ancak yoğunlukla 2-12 yaş arası çocuklara uygulanmakta ve çok çeşitli sorun alanlarında etkisini göstermektedir. Bu sorun alanlarından bazıları şunlardır:

·         Kaygı sorunları, depresyon, özgül fobiler, seçici konuşmazlık
·         Okul reddi ve fobisi, ders çalışma güçlüğü, sınav kaygısı
·         Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
·         Davranış ve uyum sorunları, öfke sorunu, tırnak yeme
·         Tik sorunları, karşıt gelme bozukluğu, şiddet ve saldırganlık
·         Huzursuzluk nöbetleri ve inatçılık, yalan söyleme, çalma davranışı
·         İçe kapanıklık, özgüven eksikliği, travma, tekrarlayan davranışlar
·         Uyku sorunları, alt ıslatma, alt kirletme, tırnak yeme, saç koparma

Oyun terapisi, yukarıda belirtilen pek çok problematik alanda doğrudan etki gösterdiği gibi, bazı durumlarda psikiyatrik tedavinin yanında destekleyici olarak da kullanılması gerekmektedir. Bunun belirlenmesi için çocuk ile doğru klinik değerlendirmenin yapılması oldukça önemlidir.

Oyun terapisi ile ilgili tüm dünyada araştırmalar yapılmaya devam etmekte ve gün geçtikçe önemli gelişmeler kaydedilmektedir. Yakın bir zamanda yapılan  araştırmaya göre; oyun terapisi 7-9 yaş arası okul çağı çocukları için iki ana hedefin gerçekleştirilmesinde destekleyici bir rol oynamaktadır. İlk olarak, anne-babadan ayrılık anksiyetesini hafifletmede ve ikinci olarak ayrılık sonrası okulda geçirdikleri sürede daha sabırlı olabilmeleri, isteklerini erteleyebilmeleri ve baş etme becerileri geliştirebilmelerinde  oyun terapisinin etkili olduğu görüşüne varılmıştır. Oyun terapisi ile çocuklar mantık dışı ve uygun olmayan düşünceleri üzerinde farkındalık kazanabilirler. Özellikle terapi esnasında duygularının yansıtılması çocuklara duygusal katarsis yaşatmakta ve sağlıklı kişisel gelişimlerine onları bir adım daha yaklaştırmaktadır. Oyun terapisinin, ebeveynler için yeni ve alışık olmadıkları bir yöntem olması ile birlikte günümüzde gittikçe yaygınlaşmakta, daha çok aileye ulaştırılmaktadır. Haim G. Ginott’un da belirttiği gibi oyuncaklar çocuğun kelimeleri, oyun ise çocuğun söylemek istediğidir…


 Kaynakça
· Landreth, G. L. (2011). Oyun Terapisi İlişki Sanatı. İzmit: Altın Kalem Yayınları.
· Ökdem, Ö. (2006). Davranışsal Nörofizyolojiye Giriş. İstanbul: Nobel Tıp Kitapevleri.
· Schaeffer, E. C. (2011). Foundations of Play Therapy. New Jersey: John Wiley & Sons.

Yorumlar